27 YAŞINDA

Dilce konuşulup, bedence susulan zamandan…

Öyle şeyler yaşarsınız ve öyle adımlar atarsınız çabanız kaderinizi değiştirmeye muktedir olmaz belki, dünyanın haddinden fazla pejoratif olduğunu düşünebilirsiniz. Nihayetinde kendinizi yiyip bitirmeye başladığınız zamanlar yaşarsınız ve çevrenizdeki beşerden sabırlı olmak, metin olmak ve dik durmakla ilgili tavsiyeler alırsınız sadece.

Bu memleketin ve belki de bu hayatın bana göre en büyük problemi; tek başına öğrenenlere, mücadele edenlere ne yapacağı söylenirken nasıl yapacağının anlatılmamasıdır. Bunun içindir ki dilce konuşulur bedence susulur bu zamanda…

Yol alırız, gün alırız, yaş alırız alırken de yanımızda insanları buluruz. İyisiyle, kötüsüyle insanları buluruz yolumuz kesişir adına kader deriz. Gerçeklik ve mantık penceresinden baktığımızda her insanın iyiliği ve kötülüğünün varlığı mutlaktır. Ancak muğlaktır, bu gerçeklik; hislerinizle açtığınızda o pencereyi…

Bazı insanlar vardır kalbinden eminsinizdir.

Sizi anlayan, anlaşılmak için kelimelere bile ihtiyaç duymadığınız insanlar yanınızdayken kıymetini bilin, bilin ki sabretmeyi, metin olmayı yeri geldiğinde çarpışmayı yeri geldiğinde gülebilmeyi birlikte öğrendiğiniz, öğrettiğiniz insanlar sizi isyandan alıkoyup inanmak yoluna koysun. Sevmek, karşılıksızsa sevmektir ve sabretmek, demlenmek, demini almakla ilgili zaman ve zamanla ilgili yaşam. Mutlaka sınavda olacaksınız, isyan etmek yalnızca sizi alıkoyacak zamandan ve yaşamdan. Bu yüzdendir ki yanınızdaki insan mühim.

Ben 12 Ekim 2022 günü bu insanlardan kalbine kefil olabileceğim insanlardan birini kaybettim. Sabretmeyi, yokluğun içinde paylaşabilmeyi ve mutlu olabilmeyi, geldiğimiz yeri unutmamayı birlikte öğrenmiştik. Bu satırları kısacık bir yazı olsa dahi görmeyecek, duymayacak ve de okuyamayacak. Neyse ki karşılıksız sevip, bir şeyleri beklemeden iyi olmuştuk hep.

 

Çocukluk arkadaşım Mehmet Özbal’ ın anısına…

13.10.2023

Yorumlar